mehmet güreli
(bkz: kimse bilmez)
https://www.youtube.com/watch?v=PHo5U9Rios0
modern insanın problemlerinden biri. detaylara takılıp her şeyden sıyrılma çabasıdır. aynı zamanda, tehlikeli bir arkadaş. işin özü kaçıştır, saklanmaktır, yarım kalmışlıktır. bir şeylere heves etmeyi ertelemektir.
bir taktiği, bir seçeneği öğretmeye çalışan oyunlar olabilir. tek 1 çözüm vardır, problem çözer gibi onu bulmak için denersiniz.
son sahneyi tam hatırlayamadım ama hatırladığım kadarıyla, mortal kombat, shao khan ile dövüşülen sahne. her açıdan güçlü, hızlı hareket ediyor, hasarları güçlü vs. liu kang ile uzaktan vurarak ve sıkı defans yaparak oyun bitiriliyordu.
bir de raiden vs. shao kahn olduğunda, shao kahn'ın hamlesini tam yaptığı sırada arkasına ışınlanarak vurmak gerekiyordu. sürekli bu şekilde yaparak ve az hasar görerek oyun bitiriliyordu.
son sahneyi tam hatırlayamadım ama hatırladığım kadarıyla, mortal kombat, shao khan ile dövüşülen sahne. her açıdan güçlü, hızlı hareket ediyor, hasarları güçlü vs. liu kang ile uzaktan vurarak ve sıkı defans yaparak oyun bitiriliyordu.
bir de raiden vs. shao kahn olduğunda, shao kahn'ın hamlesini tam yaptığı sırada arkasına ışınlanarak vurmak gerekiyordu. sürekli bu şekilde yaparak ve az hasar görerek oyun bitiriliyordu.
herhangi bir sanatsal, siyasi ya da toplumsal etkinliğin, etkili bir fikir olarak, sistemli olarak kendini kabul ettirme çabasıdır. "taraf olmanın, tutulan köşenin" ilk ana fikridir. propaganda ile yakından ilgilidir. propaganda bütün somut işlevleri (oy kazanma, ürün-hizmet satma, ikna etme...) bir kenara bırakırsak, idelojinin yayılmasını ifade eder. bu da büyük oranda egemen ideolojidir.
mesela, her sinema ürünü, her film neyi anlatırsa anlatsın endüstrileşme ve sömürgecilik faaliyetleri zeminindeki bir dünyada ortaya çıkmasıyla bütün bunlardan bağımsız olmadığı gibi, kapitalizmin yeniden üretilmesidir. şehirli bir sanattır bir kere. teknik, gösterim (sinema salonları, yapımcılar) aşamalarında bunu daha çok ortaya koyar. zaten, ilk zamanlar filmlerin propagandadan hiçbir farkı yoktur. bunu en çok yıkmaya yaklaşan 3. dünya sinemasıdır. çünkü, o güne kadar ki tüm ideolojilere karşı çıkmıştır ve teknik yetersizliğin bile gösterildiği "imge" üzerine kurulu bir sinema anlayışı üretmişlerdir, estetik bağlam da yine bundan bağımsız değildir. Ne var ki, bu bile saf bir şekilde korunamamıştır. Duruşu bile bir taraf. Yani, kamerayı koyduğunuz, seçtiğiniz konu, kadraj, renk yönetimi, kurgudaki bozma-devamlılık-süre-ritim-duygu aktarımı bile bir ideoloji malzemesidir.
sosyal bilimlerin ortaya çıkış süreci mesela. sosyoloji, gelişmiş batı devletlerinin kendi sistemlerini incelediğini bir bilimken, antropoloji de doğu araştırmaları olarak başlamış ve sömürgeleştirilen devletlerin, klanların, toplulukların yapısını incelemek üzerine kurulmuştur. burada bile bir egemen ideolojinin kendini kabulünü sağlaması söz konusu. (gulbenkian komisyonu-sosyal bilimleri açın)
mesela, her sinema ürünü, her film neyi anlatırsa anlatsın endüstrileşme ve sömürgecilik faaliyetleri zeminindeki bir dünyada ortaya çıkmasıyla bütün bunlardan bağımsız olmadığı gibi, kapitalizmin yeniden üretilmesidir. şehirli bir sanattır bir kere. teknik, gösterim (sinema salonları, yapımcılar) aşamalarında bunu daha çok ortaya koyar. zaten, ilk zamanlar filmlerin propagandadan hiçbir farkı yoktur. bunu en çok yıkmaya yaklaşan 3. dünya sinemasıdır. çünkü, o güne kadar ki tüm ideolojilere karşı çıkmıştır ve teknik yetersizliğin bile gösterildiği "imge" üzerine kurulu bir sinema anlayışı üretmişlerdir, estetik bağlam da yine bundan bağımsız değildir. Ne var ki, bu bile saf bir şekilde korunamamıştır. Duruşu bile bir taraf. Yani, kamerayı koyduğunuz, seçtiğiniz konu, kadraj, renk yönetimi, kurgudaki bozma-devamlılık-süre-ritim-duygu aktarımı bile bir ideoloji malzemesidir.
sosyal bilimlerin ortaya çıkış süreci mesela. sosyoloji, gelişmiş batı devletlerinin kendi sistemlerini incelediğini bir bilimken, antropoloji de doğu araştırmaları olarak başlamış ve sömürgeleştirilen devletlerin, klanların, toplulukların yapısını incelemek üzerine kurulmuştur. burada bile bir egemen ideolojinin kendini kabulünü sağlaması söz konusu. (gulbenkian komisyonu-sosyal bilimleri açın)
2018 net 730 milyon tl
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/enerjisa-enerjiden-730-milyon-lira-net-kar-41124631
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/enerjisa-enerjiden-730-milyon-lira-net-kar-41124631
genelleme kabul değil tabi de oran yüksek
SAvaştan kaçtı diye Suriyelileri eleştirenler bedelli askerlik kuyruğuna girdi.
SAvaştan kaçtı diye Suriyelileri eleştirenler bedelli askerlik kuyruğuna girdi.
herhangi bir topluluktaki, herhangi bir insanın yaptığı iyi ya da kötü bir fiilin, topluluğun tamamına mal edilmesine ahlaken de, fikren de karşıyım.
bu sapığın sapıklığını, adı geçen vakıftaki herhangi bir yetkili ya da yetkisiz çalışanın bilmesine rağmen bilmezden gelmiş olabileceğine ihtimal vermiyorum. bırakın bilmeyi, şüphelenilmiş olsa bile, bir saniye bile tahammül edilmeyeceğinden de eminim.
bu tür olaylar, toplumun her zümresinde, her cemaatte, her inisiyatif içinde gerçekleşebilir.
benim derdim bu sapığın adı geçen vakfın içinden çıkmış olması değil.
benim derdim bu olayın ortaya çıkmasının üzerinden, kişilerin bu olaya ve vakfa yaklaşımında gösterdikleri omurgasızlık.
'kardeşim suç kişiseldir. bunu neden vakıfla ilişkilendiriyorsunuz?' deyip, aynı paragraf içinde 'filanca vakıfta da fahişe olarak yetiştirdikleri ajanları tsk içine yerleştiriyorlardı. teröristlere burs veriyorlardı.' gibi, mide bulandırıcı bir üslubu kullanmayı kendinde hak görebilen zavallıların, islamiyeti savunmaya çalışmalarını gördükçe, kan beynime sıçrıyor.
hakkaten diyorum, zekasını nefes alıp vermek, beslenmek ve biyolojik ihtiyaçlarını gidermek dışındaki şeyler için de kullanabilecek kapasitesi olan herhangi biri, savunduğunu sandığı değerlere bu kadar zarar verdiğinin farkında nasıl olmaz?..
bu sapığın sapıklığını, adı geçen vakıftaki herhangi bir yetkili ya da yetkisiz çalışanın bilmesine rağmen bilmezden gelmiş olabileceğine ihtimal vermiyorum. bırakın bilmeyi, şüphelenilmiş olsa bile, bir saniye bile tahammül edilmeyeceğinden de eminim.
bu tür olaylar, toplumun her zümresinde, her cemaatte, her inisiyatif içinde gerçekleşebilir.
benim derdim bu sapığın adı geçen vakfın içinden çıkmış olması değil.
benim derdim bu olayın ortaya çıkmasının üzerinden, kişilerin bu olaya ve vakfa yaklaşımında gösterdikleri omurgasızlık.
'kardeşim suç kişiseldir. bunu neden vakıfla ilişkilendiriyorsunuz?' deyip, aynı paragraf içinde 'filanca vakıfta da fahişe olarak yetiştirdikleri ajanları tsk içine yerleştiriyorlardı. teröristlere burs veriyorlardı.' gibi, mide bulandırıcı bir üslubu kullanmayı kendinde hak görebilen zavallıların, islamiyeti savunmaya çalışmalarını gördükçe, kan beynime sıçrıyor.
hakkaten diyorum, zekasını nefes alıp vermek, beslenmek ve biyolojik ihtiyaçlarını gidermek dışındaki şeyler için de kullanabilecek kapasitesi olan herhangi biri, savunduğunu sandığı değerlere bu kadar zarar verdiğinin farkında nasıl olmaz?..
dr. hannibal lecter her akşam ziyafet çekerdik.
''herkes ölür kimi tanrının eliyle kimi bizim elimizle''
''eat the rude''
''herkes ölür kimi tanrının eliyle kimi bizim elimizle''
''eat the rude''
bana aceleci diyebilirsiniz; ancak içindekini dışarı vurdu diyorum ve derhal haddinin bildirilmesini bekliyorum ..
normali kadar haram olmayandir.
leb demeden çoruma kayan yazar tanesi.
alınganlık tedavisi en zor hatta imkansız bir hastalıktır bebeğim.
çok iyi bir Psikiyatr doktor arkadaşım var, görünmek ister misin.
@1 muhahahahaha
alınganlık tedavisi en zor hatta imkansız bir hastalıktır bebeğim.
çok iyi bir Psikiyatr doktor arkadaşım var, görünmek ister misin.
@1 muhahahahaha
Fidan gibi kızsın
Açmadan solma.
Açmadan solma.
1- Bileşiminde çok fazla karbonhidrat bulunur. İyi bir enerji kaynağıdır.
2-Bileşiminde magnezyum, bağırsak faaliyetlerini olumlu yönde etkiler.
3- b1 vitamini, b5 vitamini (pantotenik asit), folik asit, b3 vitamini (niasin) ve c vitamini de bol miktarda içerir.
4-mısırın yüksek lifli içeriği;
a-bağırsak geçişini desteklemeye
b-kolesterol seviyesini düşürmeye ve
c-bağırsak fonksiyonlarının iyileştirmeye yardımcı olur.
2-Bileşiminde magnezyum, bağırsak faaliyetlerini olumlu yönde etkiler.
3- b1 vitamini, b5 vitamini (pantotenik asit), folik asit, b3 vitamini (niasin) ve c vitamini de bol miktarda içerir.
4-mısırın yüksek lifli içeriği;
a-bağırsak geçişini desteklemeye
b-kolesterol seviyesini düşürmeye ve
c-bağırsak fonksiyonlarının iyileştirmeye yardımcı olur.
pes 16 myclub modunda gabi ile birlikte en sevdiğim orta saha oyuncularından biri. çok iyi top kapıyordu ve pasları isabetliydi.
Konya Suriyeli anne-kız aynı anda doğum yaptı, çok farklı sevinç kombinasyoları:)
bir yandan bilmem kaçıncı defa anne olma diğer yandan torun sahibi olma sevinci
bir yandan belki ilk çocuğu diğer yandan kardeş sahibi olma sevinci
dayı&yiğen
vefa duygusu olarak isimlerini recep ve tayyip koymuşlar
http://www.haberturk.com/konya-da-anne-kiz-ayni-anda-dogum-yapti-1653777
bir yandan bilmem kaçıncı defa anne olma diğer yandan torun sahibi olma sevinci
bir yandan belki ilk çocuğu diğer yandan kardeş sahibi olma sevinci
dayı&yiğen
vefa duygusu olarak isimlerini recep ve tayyip koymuşlar
http://www.haberturk.com/konya-da-anne-kiz-ayni-anda-dogum-yapti-1653777
5 dakika daha uyuyayım yaa diye diye saati 8 etmeyi başaran kişinin ilk nidası.
akrep burcunun simgesi.
Başkent Elektrik Dağıtım Şirketi
hasta hastaneye gidene kadar herkese bulaştıracak.
Habertürk sunucusu gazeteci Didem Arslan Yılmaz, koronavirüs danışma hattı ALO 184'ü canlı yayında aradı. Arslan, kendisine sorulan soruların hepsine 'evet' dedi. Telesekreter ise Arslan'a "En yakın sağlık kuruluşuna başvurmalısınız" cevabını verdi.
Habertürk sunucusu gazeteci Didem Arslan Yılmaz, koronavirüs danışma hattı ALO 184'ü canlı yayında aradı. Arslan, kendisine sorulan soruların hepsine 'evet' dedi. Telesekreter ise Arslan'a "En yakın sağlık kuruluşuna başvurmalısınız" cevabını verdi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?